Diyarbakır Jigolo Şirketleri > 자유게시판

Diyarbakır Jigolo Şirketleri

페이지 정보

profile_image
작성자 Bonita Chism
댓글 0건 조회 34회 작성일 25-06-23 17:23

본문

"1962 Tokat doğumlu olduğunu, 1983 yılı Mart ayında Abdullah Çatlı ile Almanya’da tanıştığını, kendisinin paralı asker (lejyoner) olduğunu, Nijerya, Fas, Etiyopya, Çat gibi ülkelerde paralı askerlik yaptığını, Fransız ordusu emrinde de çalıştığını ve oraya kendisini Abdullah Çatlı’nın gönderdiğini, Çatlı ile tanışmasının tesadüf olduğunu, Çatlı’nın çevresindekilerin Çatlı’ya reis diye hitap ettiklerini, Almanyada Düseldorf, Köln, Özerlon şehirlerinde bazı kahvehaneler olduğunu ve buralara kurye olarak evrak götürüp-getirdiğini ve Çatlı’nın bu suretle güvenini kazandığını, Abdullah Çatlı’yı enson 1991 yılında Ankara’da Mülkiyeliler Birliğinin arkasında bulunan Karadeniz Kahvesinde gördüğünü, 1991 den 1993 yılına kadar Güneydoğu Anadoluda çalıştığını, Cem Ersever’in komutasındaki birliklere destek sağlamakla görevli olduklarını ve 15’er kişilik gruplar halinde görev yaptıklarını, dağdaki görevlerinin istihbarat çalışması yapmak olduğunu, doğrudan JİTEM ile bağlarının olmadığını kendilerine yöredeki köy halkından bilgi toplamak bilgi toplamak görevinin verildiğini, Ahmet Cem Ersever’i bir kez gördüğünü, Güneydoğudaki bu göreve kendisini Çatlı’nın, gönderdiğini, 1992 yılının Mayıs ayında Azerbaycan’a gittiğini ve Gence’deki kampta kaldığını C-4 plastik patlayıcı konusunda eğitildiklerini ve C-4’ün kendisinin uzmanlık alanı olduğunu, Azerbaycan’daki eğitimleri sırasında C4 plastik patlayıcıların Hors Greenmayer adlı şahıstan temin edildiğini, bu şahsın Azerbaycan da etkisinin çok olduğunu, Uğur Mumcu suikastını gerçekleştirenlerinde Azerbaycan’daki kampta eğitildiklerini, ancak bu şahısları ismen tanıyamıyacağını, bunlardan birisinin Cefi Kamhi’ye suikast düzenleyenlerden birisi olduğunu ve bu kişiyi teşhis edebildiğini, Bunun 1,78 boyunda, esmer, dalgalı saçlı, sakallı bir insan olduğunu, ancak ismini bilemiyeceğini, Azerbaycandaki kampa eğitim amacıyla gelenlerin isim vermediklerini,

Ira olarak sadece bir eskort hizmeti değil, aynı zamanda sıcak bir arkadaş, iyi bir dinleyici ve unutulmaz anılar yaratabileceğiniz özel bir bayan sunuyorum. Sonuç olarak, vücudum sadece çekici değil, aynı zamanda sağlıklı ve enerjik. Uksina olarak, sizinle birlikte unutulmaz anlar yaşamak ve keyifli bir zaman geçirmek için sabırsızlanıyorum. Sizinle geçireceğimiz her anın doyurucu olmasını sağlayacağız. Birlikte geçireceğimiz zamanın tadını çıkarmak için yanıyorum. Birlikte geçireceğimiz her an sıradanlıktan uzak, diyarbakır oruspu tutkulu ve eşsiz olacak. Sizi Diyarbakır’ın güzellikleriyle tanıştırmak ve tutkulu bir deneyim yaşatmak için sabırsızlanıyorum. Sizlere unutulmaz bir deneyim yaşatmak için buradayım.Sağlıklı bir vücuda sahibim ve bu fiziksel özelliklerle size inanılmaz bir deneyim yaşatmak için buradayım. Diyarbakır’da size unutulmaz bir an yaşatmak için buradayım. Diyarbakır’ın güzelliğini ve eşsiz atmosferini sizlerle paylaşmak için buradayım. Kendi yerim olmadığı için bu konuda sizlerle daha rahat anlaşabilirim. Sizi mutlu etmek benim için bir tutku. Size özel bir randevu ayarlamak ve sizi mutlu etmek için buradayım. Ben birçok erkeğin hayallerini süsleyen bir kadınım ama sadece hayallerde değil gerçekte de buradayım. Eğlenceli aktivitelerden şehirdeki yeni yerleri keşfetmeye kadar birçok şeyden zevk alıyorum

Tape No:9114, 22.11.2008 günü saat: 14.40 da, Erkan Ö... ile yaptığı telefon görüşmesinde; kendisinin Ergenekon soruşturmasında tutuklu olanları sorduğu, Erkan Ö...nünde Çanakkale den dönüşte Silivriye gittiklerini söyleyerek "HEPSİYLE GÖRÜŞTÜM EMİN HOCA DAHİL" "hepsi iyiler hocam selamları var hepinize ..." dediği, kendisinin Halil ve Fikret isimli şahıslardan bahsederek "....Fikret bana bi program yapar mısın dedi ..." "... If you have any inquiries relating to the place and how to use Escort diyarbakıR, you can speak to us at our own site. ÇOK AĞIR LAFLARIM VAR ONLARI GELİŞTİREBİLİRİZ BU TUNCA Y GÜNEYİ ONLAR YAHUDİ Mİ DEĞİL Mİ ONLAR BENİM ALANIM" dediği görüşme ile ilgili olarak; Erkan Ö.. .nün İşçi Partisinin Genel Başkan Yardımcısı, Genel Başkan vekili olduğunu, Fikret dediği kişinin ise Aydınlık Ankara çalışanı Fikret A.... olduğunu, kendisinden Ulusal Kanal da bir program yapmasını istediklerini, kendisinin de kabul ettiğini ve yapabileceğini söylediğini, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili Tuncay GÜNEY in Yahudilik meselesinden konuşabileceğini söylediğini beyan etmesinden ve diğer birçok telefon görüşmesinden Ergenekon silahlı terör örgütü üyeleriyle alakalı soruşturmayı çok sıkı takip edip soruşturma hakkında sürekli dezenformasyon yapmasından şüpheli Yalçın KÜÇÜK ün Ergenekon silahlı terör örgütü içinde yer aldığı anlaşılmaktadır. .

Terör örgütü üyesi olmak ile suçlandığını, ancak bu örgütte konumun ne olduğunu, örgütün nasıl oluştuğunu, örgüt üyeleri arasındaki iş birliği, hiyerarşik yapının açıklanmadığını, örgüt yapısının dahi belli olmadığı bir örgüte üyelikten yargılanmasının mümkün olmadığını, şu anda yargılaması yapılan dava ile ilgili olarak 470 üzerinde klasör olduğunun söylenildiğini, bu kadar evrakın arasında kendisini suçladıkları üyelik konusunda üç yerde isminin geçtiğini, bunlardan ikisini Tuncay GÜNEY ve Ümit SAYIN'in söylediğini, aynı suçlama ile beraber getirildiği Kemal GÜRÜZ ile daha önce hiç yüz yüze gelmediğini, Tuncer KILINÇ ile geçen sene bir düğünde karşılaştıklarını, bu konuyu da konuştuklarını, sonrada aynı örgütün üyeliği ile suçlandıklarını, İlhan SELÇUK'u tanıdığını ancak 20 yıldır görmediğini, Doğu PERİNÇEK'i tanıdığını, 1999 yılında birlikte Haymana Cezaevinde bulunduklarını, Doğu PERİNÇEK'İ sevdiğini ancak hiçbir fikriyatının uyuşmadığını, kendisine C.Savcılarının üye olduğuna dair doküman var dediklerini ve gösterdiklerini, kendisinin iradesi dışında yazılmış dokümanlar ile nasıl itham edileceğini, Doğu PERİNÇEK'e hain diye söylediğinin söylendiğini, sonra bu kişinin örgütüne üye olduğunun söylendiğini, Veli KÜÇÜK'ü tanımadığını, örgüte üye olduğu konusunda hiçbir delilin olmadığını, amacın kendisini susturmak olduğunu, 1993-1998 yılları arasında Fransa'da kaldığını, hakkında hapis cezası olduğunu bildiği halde 29 Ekim 1998 yılında Türkiye'ye döndüğünü, kendisini PKK ile irtibatlandırmaya çalıştıklarını, Abdullah ÖCALAN Türkiye'ye getirilince kendisinin de Fransa'dan döndüğünün söylendiğini, bu konuda gizli tanık beyanından söz edildiğini, oysa ki Abdullah ÖCALAN 19 Şubat 1999 yılında yakalanıp, Türkiye'ye getirildiğini, bu iddianın da mesnetinin olmadığını, Abdullah ÖCALAN'la iki kez görüştüğünü, bir üniversite öğretim üyesi olarak gittiğini ve görüştüğünü, bu konuda da yargılanmadığını, görüşmesindeki amacın bu ülkeye savaş açmış kişilerin ne istediklerini öğrenmek olduğunu, Türk halkının kendisine karşı savaşan kişilerin amaçlarını öğrenmek hakkı olduğunu, kendisinin hiçbir dönemde PKK üyeliğinden yargılanmadığını, kitapları dolayısıyla yargılandığını, 2000 yılında şartlı erteleme yasasından yararlanarak cezaevinden çıktığını, kendisinin hiçbir hukuk dışı davranışının olmadığını, Kemalist olmadığının söylendiğini, söyleyenlerin ise Kemalizme düşman olanlar olduğunu, kendisinin tarihin gerçeklerini kaleme aldığını, Sivas Kongresinde manda kabul edilmemiş denilemeyeceğini, bunun bir gerçek olduğunu, Kurtuluş Savaşında diğer komutanları da ön plana çıkardığını, bunun Kemal Paşa'yı geri tepmek olmadığını, sonuç olarak kendisinin hiçbir terör örgütü ile ilgisinin olmadığını beyan etmiştir.

댓글목록

등록된 댓글이 없습니다.