Diyarbakır Escort Bayan > 자유게시판

Diyarbakır Escort Bayan

페이지 정보

profile_image
작성자 Krista Huston
댓글 0건 조회 2회 작성일 25-06-28 14:16

본문

"33 yaşındayım, eşim ise 29. 3 yıldır birlikteyiz ve 1 yıldır evliyiz. Haftada ortalama 1 kez seks yapıyoruz." "Eşimle 3 yıldır evliyiz ve bir bebeğimiz var. Haftada ortalama 2 kez seks yapıyoruz. Ancak bazen bu sayı artabiliyor. Bu sayı bizim için çok önemli değil. Birlikte çok mutluyuz ve seks, ilişkimizin yalnızca bir parçası. " "5 yıldır birlikteyiz ama yaklaşık 1 buçuk yıldır evliyiz. Haftada 3 kez sevişiyoruz. 5 yıl geçmesine rağmen sıkıcı olmaya başladığını düşünebilirsiniz. Ancak biz isteklerimizi ve ihtiyaçlarımızı birbirimize anlatıyoruz. Bunu da yalnızca fantastik bir seks için yapmıyoruz. Bu durum ilişkimizi güçlendiriyor. " "Ben 29 yaşındayım, eşim ise 26. 2 yıldır birlikteyiz ve yaklaşık bir yıldır evliyiz. Haftada 2 ya da 3 kez sevişiyoruz. Ben haftada 1 ya da 2 kez sevişmek istiyorum, eşim ise 5 veya 6 kez seks yapmayı tercih ediyor." "Yaklaşık 2 yıldır evliyiz ve çocuğumuz yok. Hafta 1 ya da 2 kez sevişiyoruz. Eşimle farklı saat dilimlerinde çalışıyoruz ve hafta sonlarımız çok yoğun geçiyor. Bu durumdan çok mutsuzuz ama birbirimizi çok seviyoruz."

Bu konuşmanın ; şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ'ın kendi beyanı içeriğine göre 22 Temmuz 2007 tarihindeki genel seçimler sonrasında Kuvayı Milliye Derneği ile bağlantısını zayıflattığı, 07 Eylül 2007 tarihinde de resmi olarak ayrıldığı tarihten sonra yapıldığı , Kuvayı Milliye Derneğinin Kadıköy ilçesindeki genel merkez binasında geçtiği, huzurda Mehmet Fikri KARADAĞ ve Hüseyin GÖRÜM'den başka 12 kişinin daha olduğu anlaşılmaktadır.Tartışmalarının ise ; Mehmet Fikri KARADAĞ'ın Ergenekon Terör Örgütünün amaçlan doğrultusunda görünürdeki Kuvayı Milliye Derneğinin legal yapılanmasının tüm imkanlarını kullanmasına karşın söz konusu genel seçimlerde beklediği neticeyi sağlayamaması, bunun dışında Mersin ilindeki ölme, öldürülme ve öldürme ikazı ile yaptırdığı yemin töreni, Derneğin Teşkilat Başkanı Hüseyin GÖRÜM'ün başında bordo bere ile kıydığı Kuvva Nikahı ve sağına ve soluna alıp temsili olarak İsa ile Musa Peygamber olarak tanıttığı kişiler ile birlikte yaptığı basın açıklaması görüntülerinin basında yer alıp vatandaşlardan tepki alması, yukarıda silah ve örgütsel dokümanlar ile yakalandığı anlatılan Murat ÇAĞLAR'dan sonra Dernek yapılanması hakkında soruşturma başlatılması olaylarından sonra işlevsiz kaldığını düşündüğü derneğin legal yapılanmasını tasfiye etme düşüncesinden ve Hüseyin GÖRÜM'ün buna karşı çıkmasından kaynaklandığı görüntülü konuşmanın tümünün incelenmesinden anlaşılmaktadır. If you have virtually any issues with regards to wherever as well as the way to employ detaylar burada, it is possible to contact us in our web-page. Yukarıda özetlenen telefon görüşmelerinden de anlaşılacağı gibi neredeyse askeri bir itaatle bağlı örgüt üyelerinin kendisine bu tartışmada olduğu gibi karşı çıktıkları görülmemiştir. Bu nedenle de olayların gelişiminin kavranması açısından önem verilen bu konuşmada Hüseyin GÖRÜM'ün Mehmet Fikri KARADAG'a ; Muzaffer TEKİN tarafından tanıştırıldıklarını, VKGB'nin kuruluşu aşamasında kendisinin Maltepe semtindeki meşhur barakasına gelip gittiğini, Hendek ilçesinde anlaşmayı bozanın kanının diğerine helal olduğuna dair bir anlaşma yaptıklarını, buna karşılık kendisinin eroin kaçakçısı olarak gösterilip VKGB oluşumundan uzaklaştırıldığını, kutsal bir dava olarak gördüğü Kuvayı Milliye Derneğinin kuruluşunda kendisinin büyük emeği olduğunu, ancak Mehmet Fikri KARADAĞ'ın derneğe gelen kişilere grup kurun, yer altına inin, şunu vur, bunu vur, kıralım, keselim,para bulalım dediğini, bütün eylemlerde arka planda durup kendisini öne sürdüğünü, Ankara'da kurulan Kuvva-i Milliye Derneğinin arkasında da Muzaffer TEKİN'in olduğunu, başkanı olan Bekir ÖZTÜRK'ün kendisi gibi kukla olduğunu, telkinlerine uyan birisinin suç işlemesi halinde kendisine yükleneceğini, nitekim Danıştay saldırısı ve Hrant DİNK'in öldürülmesi olaylarından sonra ortadan kaybolduğunu, bütün bu olaylardan sonra işin iç yüzünü anladığını söylediği anlaşılmaktadır.

Alparslan'la okul arkadaşlığı dışında daha sonraki yıllarda uzaktan arkadaşlıklarının devam ettiğini, Salih KURTER'in yanma birkaç sefer kendisini götürdüğünü, Salih KURTER'in yaşlı bir adam olduğunu, hiçbir tarikatla ve cemaatle alakasının olmadığını, kendilerine herhangi bir eylem telkininde de bulunmadığını, bu tür bir konunun bahsinin dahi geçmediğini, 80-90 yaşında bir adam ve beş tane hastalığının olduğunu, bu hastalıklar sebebiyle siyasi işlere girebilecek bir adam olmadığını, Danıştay olayı olunca kendisinin de çok şaşırdığını, ayrıca üzüldüğünü, böyle bir olayın tasvip edilmesinin mümkün olmadığı gibi, böyle bir olayda Türkiye'ye büyük bir zarar verildiğini ve ihanet edildiğini düşündüğünü, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar için da aynı düşünceleri paylaştığını çevresindeki arkadaşlarına söylediğini, aradan 40 gün geçince birden Alparslan ARSLAN'ın kendi ismimi verdiğini, o günlerde kız istemeye gidecek ve nişan yapacak olduğunu, tam bu arada kendisinin gözaltına alındığını, oradaki ifadeleri neyse, şimdiki ifadelerinin de aynı olduğunu, gizleyecek ve saklayacak bir şeyinin olmadığını, niçin kendisi hakkında böyle bir iftira attığını bilmediğini, avukatının son celse mahkemeye yazılı olarak sunduğu ve kendisine de söylediği Saygı ÖZTÜRK'ün bir röportajına dayanarak Veli KÜÇÜK'ün "Ben Muzaffer TEKİN'i Süleyman olarak tanıyordum." şeklindeki beyanından bahsettiğini, bu beyanı herhangi bir yerde görmediğini ve avukatı söyleyince haberinin olduğunu, avukatının duruşmada bunu mahkemeye söylediğini, ancak tutanağa geçip geçmediğini bilmediğini, Ayrıca Ocak ayındaki duruşma sırasında mahkeme nezarethanesinde Osman YILDIRIM'ın kendisine avukatına söyle benimle görüşsün, senin için iyi olur dediğini, kendisinin de avukatı Mehmet ENER'e söylediğini, kendisine herhangi bir şey söylemediğini, ancak daha sonraki duruşmada Osman YILDIRIM'a sorduğunda ben avukatınla görüştüm dediğini, avukatıyla bu konulan görüşmediğini, kendi aralarında ne görüştüklerini bilmediğini,

댓글목록

등록된 댓글이 없습니다.